Bu hafta adetiniz gecikti ve bu gecikmenin bir gebeliğe bağlı olduğundan ciddi bir şekilde şüphelenmeye başladınız. Hamile olduğunuzu öğrenmek için gebelik testi yaptırmaya karar verdiniz. Şimdi bu testlerin biraz ayrıntısına gireceğiz:
 | | Eczaneden aldığınız testlerle yapacağınız idrarda gebelik testi negatif geldiğinde sonuç çok güvenilir olmayabilir. Zira bu testler kandan idrara geçen beta HCG hormonu belli bir seviyeye ulaşmadan pozitif sonuç vermeyebilirler. Bu test negatif çıkarsa ve siz hamile olduğunuzdan şüpheleniyorsanız bir kliniğe baş vurmanızda fayda var. Burada doktor muayenesi olmaya gerek kalmadan gebelik testi yapılmasını talep edebilirsiniz. |
Kliniklerde kullanılan test kitleri daha hassas olduklarından hatalı şekilde negatif sonuç verme olasılıkları oldukça düşüktür.Doktor önerisine göre kanda yapılan rakamsal beta HCG ölçümleri daha erken ve daha doğru sonuç verseler de bu testler pahalıdır ve kan alınmasını gerektirir. Bu nedenle bu testleri ancak doktorunuz önerirse yaptırın.
Ve işte beklediğiniz sonuç: "PLANOTEST: (+) MÜSPET"
ANNE ADAYLARI DÜNYASINA HOŞGELDİNİZ!!
İdrar testiniz pozitif çıktığında bunun hatalı olma olasılığı oldukça düşüktür.
|
BU HAFTA SİZDE OLUŞAN DEĞİŞİKLİKLER
Bebeğiniz geçen haftanın sonunda rahim iç tabakasına yerleşti ve vücudunuza Beta HCG adı verilen hormon salgısını yaparak sinyaller göndermeye başladı. Bu hormon kanda normal şartlarda yalnızca gebelik olduğunda bulunan ve idrarda da saptanabilen bir maddedir.
Bu hafta adet görürseniz asla "Ben ne zaman gebe kalacağım?" endişesine kapılmayın.
Korunmasız bir siklusta (adet döngüsünde) bir kadının gebe kalma şansı yanlızca %25'tir.
İlk birkaç denemeden sonra kadınlar sıklıkla bu endişeye kapılırlar ve doktora koştururlar.
Her kadının gebe kalma "hızı" farklıdır ve biz doktorlar genellikle 12 ay boyunca (yaşı ileri olanlarda 6 ay boyunca) düzenli bir şekilde ilişkide bulunulmasına karşın gebe kalamadığınızda bazı tetkikler başlatırız.
BU HAFTA BEBEĞİNİZDE OLUŞAN DEĞİŞİKLİKLER
Bebeğiniz bu dönemde 0.2 - 0.4 milimetre uzunluğunda oval bir disk şeklinde ve organlar oluşmaya başlıyor.
Ektoderm adı verilen yapı beyin-omurilik, duyu organları ve sinir sisteminin tüm parçalarını, cilt, saç, tırnak, dişler, dış dünyaya açık tüm boşluklar (ağız içi, sinüsler, gözün kornea tabakası gibi) ve ter, meme ve gözyaşı salgı bezleri gibi dış dünyaya salgı yapan salgı bezlerini,
Endoderm adı verilen yapı: Sindirim sistemi ve aksesuarlarını (karaciğer, pankreas, safra kesesi), solunum sistemi, idrar torbası ve tiroid bezini,
Mezoderm adı verilen yapı ise kaslar, kemikler, lenf sistemi, dalak , kalp ve dolaşım sistemi, böbrekler ve üreme organlarını oluşturacaktır.
Hızla büyümeye devam eden bebeğinizin boyu bu haftanın sonuna doğru 1.5 - 2 milimetre olacak. Soldaki resimde bebeğinizin ilk gelişen organlarından biri olan kalbi ve koryon villusları aracılığıya madde alışverişi yapan vücut sapını görüyorsunuz. Vücut sapı daha sonra göbek kordonuna dönüşecek.
Kalp embriyoda ilk gelişen organ olarak bu haftanın ortasında atmaya başlayacak. Bir inşaat yapmaya başlandığında gerekli malzemelerin inşaat sahasına getirilmesi için ilk önce transport başlar. Benzer şekilde bebeğinizin kalbi atar ve oluşan ilk yollardan bebeğe gerekli malzemeler anne kanından buraya taşınmaya başlanır.
Embriyoya sıkı sıkıya bağlı olan yolk kesesi bu dönemde bebeğe ait kan hücresi üretiminden sorumludur ve diğer işlevleri henüz tam olarak çözülememiştir.
Bebeğin beyin ve omurilik dokusu bu haftanın başından itibaren nöral oluk boyunca gelişmeye başlamıştır. İnşaatın “şantiyesi” yani yönetim binası oluşmuştur.
İlk Haftalarda Beslenme
Birinci trimester (ilk üç aylık dönem) çoğu anne adayının bulantı, tiksinme, bazı kokulara aşırı duyarlılık, iştahsızlık gibi belirtiler yaşadığı bir dönemdir ve anne adayları bebeklerini yeterince besleyemedikleri endişesini taşırlar. Bu dönemde kendinizi herşeyi yemek için zorlamayın. Dikkatlice değerlendirdiğinizde bazı gıdaların size çekici geldiğini ve bunları rahatlıkla yiyebildiğinizi görebilirsiniz. Ağırlığı bu gıdalara verin. Aşırı bir beslenme bozukluğu olmadığı sürece (bu tür durumlar enderdir) bebeğinize zarar vermezsiniz. İlk trimesterdeki bu "sorunların" temel amacı aslında sizi toksik maddelerden korumaktır. Sigaradan nefret ettiğinizi görmek ne kadar güzel birşey değil mi? Beslenme bozukluğu sizi çok etkilerse doktorunuza mutlaka danışın.
Beslenme konusuna bu haftada geniş olarak yer verilemeyecek olmasına karşın bilmeniz gereken ilk şey günlük öğün sayınızı dört, hatta altıya çıkarmanızın size getireceği faydadır.. Bu önlem bir yandan midenizin aşırı dolmasını ve rahatsız olmanızı engelleyecek diğer yandan kan şekerinizin düşmesi sonucu oluşan “aşırı yeme” ihtiyacınızı frenleyecektir.
Sebze ve meyveler, protein, kalsiyum ve sıvı alımına özellikle dikkat etmelisiniz. Aşırı yağlı ve aşırı karbonhidratlı yiyecekler gereksiz kalori dışında fazla bir fayda vermezler.
Hamilelik döneminde çiğ etlerden (çiğ köfte, pişmemiş şarküteri ürünleri gibi) uzak durmalı ve yiyeceklerinizi iyi bir şekilde yıkamaya özen göstermelisiniz. Bunun nedeni bu yiyeceklerde bulunması muhtemel toksoplazma mikrobunun bebeğinize zarar verme ihtimalinin bulunmasıdır. Toksoplazmanın diğer bir bulaşma yolu da kediler olduğundan sokak kedilerinden uzak durmalı, kedinizin bakımını eşinize devretmelisiniz.
Ülkemizde pastörize edilmemiş sütlerle yağılan peynirlerin tüketimi yaygın bulunmamasına karşın yine de bilmeniz gereken, bu peynirlerin Listeria adı verilen bir bakteri taşıyabileceği ve bu bakterinin bebeğinize zarar verebileceğidir.
Maden suyu, soda gibi sıvıları almanızda bir sakınca olmamasına karşın kafein içeren içecekleri (kahve, kola,çay gibi) aşırı tüketmekten kaçınmalısınız. Güvenli üst sınır belli olmamasına karşın günde en fazla iki birim kafein içerikli içecek tüketmeniz yerinde olacaktır.
Alkol tüketimi konusunda ise veriler çelişmekle beraber bu madde içinde güvenli üst sınır belirlenememiştir ve bebeğinizin gelişmekte olan beyin hücrelerini öldürme özelliğine sahip bu maddeden tüm gebeliğiniz boyunca uzak durmalısınız.
Cinsel yaşamınızı doktorunuzun da önerileri doğrultusunda sürdürmenizde bir sakınca görülmemesine karşın bazı özel durumlarda (kanama, ağrı, düşük riski, erken doğum riski, enfeksiyon riski gibi) doktorunuz cinsel yaşamınıza kısıtlama getirebilir.
Gebelik.org sitesinden alınmıştır. |
Yorumlar
Yorum Gönder