Tüketici Olarak Haklarımız Neler?
Tüketiciler olarak
haklarımızı biliyor muyuz?
Şimdiye kadar satın aldığımız ürünler de defalarca sorun
yaşayıp ciddi haksızlıklara maruz kalmışızdır. Peki tüketiciler hangi
koşullarda iade haklarını kullanabilirler? Firmaların tek yönlü çözüm
önerilerinin karşısında haklarımız nelerdir? Hangi kurnazlıklarla haklarımızı
bizden gizliyorlar? Hak ararken yaptığımız hatalar nelerdir?
Öncelikle şunu bilmeliyiz ki ne olursa olsun bir ayıbı
kusuru olmaksızın her türlü ürünü sırf içimize sinmediği için 7 gün içersinde
iade edebiliriz, değiştirebiliriz.
Aldığımız ürün
içimize sindi beğendik ama ayıplı kusurlu çıktı.
30 gün içersinde firmaya bu ayıbı bildirerek 4
önemli hakka sahip oluruz;
- Ayıplı ürünün ücretsiz tamirini talep etmek,
- Ayıplı ürünün tamamen iadesini isteyip paranızı geri almak,
- Ürünün yenisi ile değişimini talep etmek,
- Üründe çıkan ayıp, defo ve diğer kusur miktarının ödeyeceğiniz ücretten düşürülmesini talep etmek.
Bu dört hakka sahip iken üretici firma bizi birkaç kelime
oyunu ile aldatıp sadece bir tane hakkımızı kullanmamızı sağlıyor, o da
hepimizin başına gelen ürünün tamir edilip tekrar getirilmesi. Oysa tamamen
iade edebilirken ürünler yamalanıp elimize tutuşturuluyor.
Bu süreç de kolaylıkla sağlanmıyor. Firma ürünlerin tamir
safhasını uzatıyor. Tüketicinin 30 günlük ihtar
hakkı tamamen elinden alınıyor.
Peki ne yapmalı?
Nasıl bu tuzağa düşmemeli?
Ürün büyük olsun küçük olsun ucuz ya da pahalı olsun satın
aldıktan sonra dikkatlice bir kusuru var mı diye incelenmeli 7 gün içinde firmaya iade edebiliriz. Olmadı 30 gün
içersinde fark ettik, firmaların sözlerine inanmadan ürünü alış tarihi ürün
modelini ve ürün kusurunu belirttiğiniz bir ihtarnameyi firmaya yazılı olarak
göndermemiz gerekiyor. Unutmayalım ki “Söz uçar yazı kalır.” İşte bundan sonra
bütün ipler sizin elinizde ister ayıplı ürünü iade edersiniz isterseniz de
yukarıda söz ettiğimiz diğer haklarınızı kullanırsınız. Bunlar sizin resmi
haklarınız firma ne derse desin siz en uygun gördüğünüzü tercih edin. Yine bu
müddet içersinde vergi vb. nedenlerde iade edilen ücretlerde kesinti yapmak
isterlerse de böyle bir hakka da sahip değiller.
İhtarnamede nelere dikkat edilmeli? İhtarnamede şikâyetimizi açık ve net bir şekilde yazmamız gerekiyor. Bunun yanında ihtarnamede alınan ürünün ismi, cinsi, alındığı tarih ve şikâyetçinin iletişim bilgilerinin de eksiksiz bulunması gerekiyor. Sorun ve istekler açık ve net bir şekilde belirtildikten sonra ihtarname, yetkili firmaya faks veya posta yoluyla gönderilir. İhtarnamede talep kısmının iyi bir şekilde belirtilmesi çok önemli.
İhtarname çekilirken genellikle talep kısmının yazılması unutuluyor. İhtarnamede esas önemli olan ilgili firmadan ne hak talep ettiğindir. Eğer bu istek belirtilmezse ilgili firma bu durumu lehine kullanabiliyor. Yani ihtarnamede belirtmediğiniz halde ürün iadesi isteseniz dahi firma malın tamiratını isteyebilir. Bu nedenle mutlaka ihtarnamede talebin yazılması unutulmamalı.
Bir başka dikkat edilmesi gereken husus ise ihtarnamenin gönderildiğine dair postane tarafından verilen kâğıdın saklanması. Ve ihtarnamenin bir fotokopisinin elimizde bulundurulması. İlgili firma ya da kişi, ihtarnameye cevap vermezse dava açma hakkını kullanabilirsiniz.
30 günü geçti ve siz
ayıplı mal ile baş başa kaldınız…
Bu nokta da ise ürünün,
normal zeka da bir insanın göremeyeceği gizli bir kusuru varsa ya da kullanıldıkça
ortaya çıkan bir kusura sahipse süre belirtilmeksizin aynı haklara sahipsiniz. Tabi
sorunu yazılı bildirmek sizi bir adım öne geçirir. Ancak gizli ayıbında öğrenilmesinden itibaren “derhal” satıcıya
bildirilmesi, yani ayıp ihbarının yapılması gerekmektedir. Aksi halde ayıbın
ortaya çıkmasından uzun sure sonra açılan davalarda uzun sure ses çıkarılmayıp
daha sonra dava açılmasının “hakkın kötüye kullanılması” olacağı itirazı ortaya
çıkacaktır.Aman dikkat kullanıcı hatası ile oluşan kusurlarda bu hakkı
yitirebilirsiniz.
Ayıplı mal ne
demektir?
Ürün etiketinde, ambalajında, kullanım kılavuzunda ve
tanıtım broşüründe, söz konusu malın ilan ve reklamlarında vaat edilen özellik
ve niteliklere uygun olmayan ve tüketicinin satın alarak beklediği faydaları
kendisine sağlamayan ekonomik, hukuki ve her türlü maddi eksikler içeren ürün
demektir.
Satıcı problemi
çözmüyor. İşi yokuşa sürüyorsa…
Tüketici Hakem Heyetine başvurabilirsiniz. Tüketici Hakem
Heyeti kararları nihaidir ve her ilgili satıcı veya firma bu kararı uygulamak
zorundadır. Tüketici Hakem Heyetleri kaymakamlıklara bağlı görev yaparlar.
Bundan sonra…
Bundan sonrası bizim gayretimize kalmış. Gerçekten
haksızlığa uğradığımızı düşünüyorsak, aldatmaz ve aldanmaz mümin olmak için ve
diğer insanlar da haksızlığa uğramasın diye biraz çaba ile müspet netice
alabiliriz.
Yorumlar
Yorum Gönder