Mevsim geçişlerinde gribe dikkatt!
Merhabalarr bayanlar, bebeğim olduğundan beri, mevsim geçişlerinden korkar oldum :( Bir de havalar da daha mı garip oldu ne? Eskiden daha belirgindi sanki mevsimler.. Nisana geldik hala dondurucu soğuk olabiliyor, haziran sıcağı da olabiliyor. Anlamadım gitti!
Hani çocukken burnumuz akmaya başladığında, terlediğimizde vs vs elinde bitki çayı ile peşimizde koşturan anneler, anneanneler, babaanneler vardı :) Galiba bende onlardan biri olmaya karar verdim :) Çünkü hiç inanmazdım ama hakkaten şifa yaa..
Ama şifa olması için, kullandığımız yöntem, demleme tarzı, karıştırdığımız bitkiler; bunlar çok çok önemli. Yani doğru kaynaklardan beslenmemiz gerekiyor. Yoksa öylesine bir sıvı tüketmiş oluruz. Hatta ve hatta zararı bile olabilir.
Şimdi size kendi tecrübelerimden bahsedeyim. Grip veya soğuk algınlığı başladığında genelde nane-limona sarılırım :) Nane limon deyip geçmeyin, yapılış tarzı çok ehemmiyetli. İşte size püf noktalarıyla nane-limon tarifi:
Bu arada tarifimiz doktor onaylıdır :) Öncelikle suyu kaynatıyoruz, fokur fokur kaynadığını gördüğümüzde naneyi içine atıyoruz, 10'a kadar sayıp altını söndürüyoruz. Bu kısmı çok önemli, arkadaşlar limonu sıcakken veya kaynarken sıkarsak, limon özelliğini kaybediyor. Bu yüzden ılımasını bekliyoruz, ılıyınca suyunu süzüp limon ile karıştırıyoruz. Sınırsızca yapabilirsiniz :) Ama günde 1 limonu geçmeyin bence çünkü vücut fazla c vitaminini kullanmıyor, atıyor. Dolayısıyla bence günlük iki bardak (yarım limonla) yeterli.
Ihlamur çayı:
Evet saça başa herşeye faydalı gelen papatya :) Tabiki resimdeki gibi taze değil, kurutup kullanılıyor. Pek çok faydası var, internetten araştırabilirsiniz. Zorlu geçen günlerde bebeğime içiriyorum (Kayınvalide tavsiyesi üzerine :)) Kalabalık bir ortamda vakit geçirdiyse evde hemen bir papatya çayı! Bunun yapılışı da önemli, papatya kaynatılmaz, kaynar suya atılıp demlenir. Ilıdıktan sonra bir kaç damla limon da ekleyebilirsiniz.
Bizden bu kadar, daha fazla yazmama oğlum izin vermiyor. Heee bi de biz zorlu günlerde çörek otu yağı da kullanıyoruz, onu da bi ara yazarım :)
Hani çocukken burnumuz akmaya başladığında, terlediğimizde vs vs elinde bitki çayı ile peşimizde koşturan anneler, anneanneler, babaanneler vardı :) Galiba bende onlardan biri olmaya karar verdim :) Çünkü hiç inanmazdım ama hakkaten şifa yaa..
Ama şifa olması için, kullandığımız yöntem, demleme tarzı, karıştırdığımız bitkiler; bunlar çok çok önemli. Yani doğru kaynaklardan beslenmemiz gerekiyor. Yoksa öylesine bir sıvı tüketmiş oluruz. Hatta ve hatta zararı bile olabilir.
Şimdi size kendi tecrübelerimden bahsedeyim. Grip veya soğuk algınlığı başladığında genelde nane-limona sarılırım :) Nane limon deyip geçmeyin, yapılış tarzı çok ehemmiyetli. İşte size püf noktalarıyla nane-limon tarifi:
Bu arada tarifimiz doktor onaylıdır :) Öncelikle suyu kaynatıyoruz, fokur fokur kaynadığını gördüğümüzde naneyi içine atıyoruz, 10'a kadar sayıp altını söndürüyoruz. Bu kısmı çok önemli, arkadaşlar limonu sıcakken veya kaynarken sıkarsak, limon özelliğini kaybediyor. Bu yüzden ılımasını bekliyoruz, ılıyınca suyunu süzüp limon ile karıştırıyoruz. Sınırsızca yapabilirsiniz :) Ama günde 1 limonu geçmeyin bence çünkü vücut fazla c vitaminini kullanmıyor, atıyor. Dolayısıyla bence günlük iki bardak (yarım limonla) yeterli.
Ihlamur çayı:
Biz ailecek kış günlerini ıhlamur ile geçiririz. Yani kahvaltılarda ıhlamur içeriz. Belki bebeğim dolayısıyla yazı da ıhlamur ile geçireceğim, zira içtiğimiz herşeyi istiyor :) Ihlamurun hiç bir püf noktası yok, ıhlamuru at suyun içine, kaynat :) Kuşburnu da koyabilirsiniz. İkisi birbirini tamamlıyor. Bu arada ıhlamuru bir kaç kere de kullanabilirsiniz dökmeden, zarar yok :) Zira pahalı bir bitki
Papatya çayı:
Bizden bu kadar, daha fazla yazmama oğlum izin vermiyor. Heee bi de biz zorlu günlerde çörek otu yağı da kullanıyoruz, onu da bi ara yazarım :)
Yorumlar
Yorum Gönder