Yenidoğan eldiveni
Erkamımın ilk günki fotoğraflarına baktım bugün.. Nasıl geçmiş aylar, sanki yıllar öncesinin fotoğraflarına bakıyormuşum gibi :) Bebek büyüdükçe bakım zorlaşıyor diyorlar, katılmıyorum. Bence insanlar bunu hesaplayamıyor. Zira ilk günlerine, aylarına bakıyorum, ne kadar zordu onu anlamak... Gazını çıkarmak bile nasıl sancı veriyordu minicik bedenine...
Bakınız minicik eller, yeni doğmuş daha, dokunmaya, öpmeye, koklamaya kıyamadığım ... O kadar üzülmüştüm ki ilk doğduğunda ona, iyiki yanındayım demiştim, şükretmiştim. minicikti, acizdi, ne istediğini bile bilmiyordu, hala refleksleri ile hareket ediyordu, bir sıkıntısı olduğunda ağlayamıyordu bile. Ama her an yanında bir meleği vardı, ışıl ışıl gülümseyen yüzüyle rahatlatıyordu onu. Hayattaki tek varlığıydı sanki, hatta kendisiydi galiba, kendinden bir parçaydı (bebekler belli bir dönem annelerini kendilerinin devamı zannederler)
O acizliğinde ona yardım etmek istedim, etrafını daha iyi tanısın, onu kısıtlamayaym, yalnız bırakmayayım, korkutmayayım istedim. Vee eldivenlerini çıkardım ellerinden, hastaneden gelir gelmez. Yüzünü çizermiş ? Problem değil. Kendisini, çevresini tanımasından daha mühim değil yüzünü çizmesi. Ki çizmedi zaten, zarar vermedi kendisine.
Sonuç mu: El kasları daha hızlı gelişti, ellerini çok çabuk tanıdı. Zira yeni doğduğunda sosyalleşebileceği tek varlığıydı elleri. Gözleri bile net görmezken, elleri vardı. Dokundu, dokundu, öğrendi... Şimdi 8,5 aylık, kaşığını bile çok iyi kavrıyor, kullanabiliyor. Ellerini çok iyi kullanıyor. Yanlış anlamayın, çocuğumu yarıştırma çabasında değilim, el kasları geç gelişir yada erken gelişir bunun çabasında da değilim, ben sadece onu kısıtlamak istemedim hiç, ben sadece kendi kendime onun adına üzüldüm ve, ilk günlerini elleri bağlı geçirsin istemedim. Ben sadece onu sevdim sevdim sevdimmmmmm :) Üzülmesin sıkılmasın istedim :) Bu kadarr..
Yorumlar
Yorum Gönder