Geleceğe yürüyen minik ayaklar

Ehh biraz da hasbihal edek :) Erkam ile kışı nasıl geçiricem diye korkarken, yaz geliverdi bile. Her ne kadar çiçekten, böcekten çok hazetmesem de, hayata dair herşeyi merak eden oğlum çok mutlu. Çiçekler, böcekler, karıncalar, toprak, güneş, yerdeki çöpler, su birikintileri, hepsi ama hepsi bizim için büyüüük bir heyecan sebebi. Çevresini keşfetme heyecanı içinde olan bebeklerinizi kısıtlamayın diyen Adem Güneş'e katılıyor olsam da, Erkamın bu garip isteklerine hala tam manası ile cevap veriyor da değilim :)

İştee bu bizim toprak ile tanışan minik ayaklarımız. Geleceğe yürüyen minik ayaklar... Kararlı, meraklı, korkmayan, tereddütsüz adımları bi Erkam'da gördüm ben. Belki her anne kendi evladında görüyordur da, asıl demek istediğim; hayata dair korkularımız, tereddütlerimiz, kirlenen bilinçaltımızdan kaynaklanıyor ne yazıkki. Bilinçaltı tertemiz olan oğlum, hiç bir şeyden korkmuyor, tereddüt etmiyor. Bazen canı yanacağını bilse dahi, adım atmaktan geri durmuyor. Düşünüyorum da, bebekler bizden çok daha güçlüler öyle değil mi :)

Neysee, bu hamur çok su götürür. Ama Erkam ile hayatı sevdim ben, onun gözüyle baktığımda herşey ne kadar da şirin ve heyecan verici. Bende onunla tekrar büyüyorum. Onun dünyasına giriyorum. Erkam'ın dünyası çook eğlenceli arkadaşlar, hüzünleri hemen geçiyor, küçücük şeylerden mutlu oluyor. Acılara karşı çok daha sabırlı, psikolojisi çok daha sağlam. Durmayın, sizde bebeklerinizin, çocuklarınızın dünyasına girin, hayata bir de onun dünyasından bakın. Kendinize bile onun dünyasından bakın, ona göre anne olun, baba olun. .