Vakit Öldürücü Tuzaklar

    Bu gün dertliyim, her telden çalacağım sanırım.

Bizim evimizde tv yok, daha evlenmeden öncelerde ağzımda sakız olmuş bir cümleydi çünkü: Evladımı tvnin esiri olarak büyütmeyeceğim.

Dün evimde komşularım vardı. Alışmış olduğum aynı konuşmalar döndü aramızda:

-Evinizde tv yok mu?

-Hayır yok

-Yatak odasında falanda mı yok

-Hayır hiç yok.

-E sen evde nasıl vakit geçiriyorsun? Tv olmadan ne yapıyorsun?

Ben merak ediyorum. Siz evinizde tvden başka ne yapıyorsunuz??? Vakit kalıyor mu cidden. Mesela kitap okumaya, bebeğinizle oynamaya, eşinizle konuşmaya. Bunlara vakit buluyor musunuz?

Benim evimde tv yok. İşlerimi yetiştirmekte zorlanıyorum. Keşke gün 24 saat olmasa da 36 saat olsa falan diyorum, anca yeterdi heralde. Peki siz????

Zaman geçiyor yahu, Ömür bitiyor! Bunu algılamakta niye bu kadar zorlanıyoruz ki..

Ama bizlerin ne suçu var. Vaktimizi öldüren, bizi sersemleştiren o kadar tuzak var ki. Tv, internet, tablet... Hangisiyse artık..

Şimdi böyle konuşunca sanki bunlara karşıymış gibi oldum. Kesinlikle karşı değilim. Bunların hepsi hayır için kullanıldığında gerçekten çok faydalı nimetler.

Ama kontrolü bilmek lazım.

Tv kontrolü elden alıyor diye düşünüyorum. Ben tvnin karşısına geçtiysem boş vaktim var demektir. Tvyi kontrollü ve hayır için kullananlar bahsimizden hariç olsun mu? Ben sadece anneanne, babaanne vasfında insanlarda rastlıyorum da buna.

Çok acı verici. Mesela tatile gittiniz diyelim. Çok lüks bir otelde kalıyorsunuz. Her türlü faaliyet var. Odanızda da tv var. Tvyi açar mısınız?

Niye açacaksınız yahu, bi ton parayı gömüp bir kaç günlüğüne tatile gelmişsiniz, en güzel şekilde dolu dolu değerlendirmek istersiniz.

E artık anlayan anladı!!!