Yorum Sizin

Namus kadına mı mahsus?

Şeref erkeğe mi özel?

Haysiyet kimin?

Cemiyet ah cemiyet

Yeniden bir muhasebe şiiri mi yazılacak?

Kimin eli kimin cebinde!!!

Ucuzlaşan değerler,pespayeleşen hayatlar,satılan bedenler

İçim yanıyor, bu kadar içindeyken  o kadar  uzak olanlar varsa günaha birileri kendini niye koruyamıyor allah aşkına!

Bu kadar mı değersiz, bu kadar mı adi bu kadar mı basit şu iffet dedikleri

İffet ki: kuvve -i şeheviyenin vasat mertebesi, sıratı müstakimi yani yolun doğru olanı…

Niye mi bu kadar kızgınım?o zaman hikayeye gelelim….

….öylesine aşkla bakıyordu ki gözleri evlelelim dedi sadece kıza.mukabele gördü aşkı …hani ya sözüm ona evlilik aşktandı.okul bitince murada erdiler de..aşkla tuttu elini .aşkla sarıldı.aşkla uyuttu.aşkla dokundu.aşkın meyvesi nur topu gibi kızıydı şimdi.küçücük, minicik ,masum…

Belli ki bu ona yetmemişti.erkekti ya biri kafi gelmedi. Her ne ise…aradığı neydi ?heyecan mı ?haram olan mı? ne önemi var ki.önemli olan tatmin etmek değil miydi hissiyatı ve belki daha da ötesini…

Devam etti yanlış olana ikisini bir idare etti bilinmez belki üçünü belki dördünü…

Ne fark eder başını cebinde olanın yanı başına koyuyordu ya..

Merak ediyordum nasıl bakıyordu gözlerine karısının hiç mi utanmıyordu  diyelim hayasız hiç mi vicadını yoktu  bu kadar mı tefessüh etmişti emanetleri bu kadar mı!!!

 o kadar kızgınım ki şu ilişkileri normalleştiren medyaya televizyon kültürüne toplumu yolsuzlaştıran o gizli komitelere!

Canım yanıyor işte bu öfke sadece erkeğe değil ..

Ve bu sadece öfke değil

Kan ağlıyor da milletin değerleri  heyhat uykuda maneviyat

Said nursi der ya hani

“Kadınlar yuvalarından çıkıp beşeri yoldan çıkarmış; yuvalarına dönmeli!”

bu demek değil ki kadın sokağa çıkmasın mana derin perdenin arkasını görelim…

toplumu şekillendiren kadın değil mi?

 erkekleri yetiştiren kim?

 Kadın!!!

 toplumun bel kemiği  bozulursa hayır kime olur

insanın SIĞINAĞI olan aile hayatında ki baş faktör olan kadın

 BEDİÜZZAMAN IN  tabiriyle

 Kadınların saadet-i uhreviyesi gibi saadet-i dünyeviyeleri de ve fıtratlarındaki ulvî seciyeleri de, bozulmaktan kurtulmanın çare-i yegânesi, daire-i İslâmiyedeki terbiye-i diniyeden başka yoktur. 

Daha fazla kelama ne hacet?

Arif olana bir işaret ….