Hellllooo mükemmel temizlik yapanlar ve yaptıklarını herkese yayanlar ben geldim!
Hayır …
Olamaz…
Beni görmeye dayanamıyorsunuz değil mi. Hani şu rahat
tiplerdenim. Evi dağınık olduğunda dert etmeyen, kahvaltı bulaşıkları dururken
rahatça oturup kahvesini yudumlayıp okuduğu kitabın tadını çıkartabilen. Kahveyi
içtikten sonra evi toplamak, topladıktan sonra kahveyi içmek. Sahi! İkisi arasında ki fark önce mi sonra mı
yapayım diye seçme özgürlüğü değil mi? Çünkü sonuç aynı: Ev toplanacak.
Hani kendinizi yüceltmek için beni her tarafa anlatıyorsunuz
ya! İyi de yapıyorsunuz. Anlatın bolca
anlatın ki benim durumum herkese örnek olsun. Kimse evine misafir almaktan
korkmasın.
Bazen de
eksikliklerimi saymanıza darılıyorum ama, ben hiç kendi uzmanlık alanım ile
sizi vuruyor muyum. Herkesin uzmanı olduğu bir dal vardır. Mükemmel temizlikçi
olmak diye bir kariyerim yok. Temizlikte yaparsın kariyer de! Öyle isen hayırlı
uğurlu olsun. Senin adına sevindim. Fakat ben; Başka uğraşlarım varken her gün
camın önünü silemiyorum. İtiraf edeyim pencereyi açmak bile aklıma gelmiyor. Ya
da her gün evi süpürmek. Tencereleri muntazam yerleştirmek. Mutfaktaki dolap
kulplarını günde iki üç kez parlatmak.bütün bu işler hiç bana göre değil! Ama
evim bal dök yala... ciddi söylüyorum benim evime gelirsen dökmekten,
oturmaktan korkma! Çocukların ile beraber rahatlıkla gelebilirsin. Bal dök, şeker dök, içini dök…
Bir de şaşırıyorsunuz
nasıl bu kadar mutlu olabiliyor hâlbuki evin hali nasıl! Merak etme cicim benim mutluluğum küçücük bir
toz zerresine bağlı değil. Hem Bay Toz da kim oluyormuş da mutluluğumu
çalacakmış. Yarın onu öyle bir süpürürüm ki Bay Tozdan eser kalmaz.
Bir konu var ki,
evimin müze gibi olmaması ile huzurlu ve rahat olmamın ne alakası var. evet
sayın seyirciler Alman bilim adamları araştırdılar ve test ettiler ki evleriniz
müze gibi oldukça huzur ve sevinç ile dolup taşmanız artacaktır. Ve en mutlu
insanlar en fazla temizlik yapıp bunu etrafa anlatanlardır. Şimdi siz de
evinizi mükemmel derleyin toplayın temizleyin ve hep öyle kalsın.
-Mutluysan öyleyse evin topludur.
Mutsuzsun öyleyse evin dağınıktır.
Bütün mutsuz olanlar evleri dağınık insanlardır. Öyleyse
dağınık insanlar hep mutsuzdur.
-Mutluluğun formülü çok açık bir ben bir kova bir de süpürge
Eğer bütün bunlar doğruysa ben neden mutluyum ve neşeliyim.
Sebebi çok basit mutlu alışkanlıklarım başka olduğu için. Misal mutsuzluk hissi
oluştuğunda yaptığınız ilk eylem nedir? Sigara içmek, örgü örmek, film
seyretmek,çikolata yemek, ders çalışmak yoksa evi dip köşe temizlemek mi? Her ne yapıyorsanız zararlı ya da faydalı, O
iş geçmiş zamanın birinde yaptığınız bir eylem sonucu ortaya çıktı. Ve siz onu
yaparak mutlu olduğunuzu keşfettiniz, böylelikle mutlu hissetmek istediğinizde
hep o eylemi yapıyor buldunuz. Veee mutlusunuz. Ben de mutluyum:)
Ayy bu hanımlar, bir temizliğe ne kadar çok mana yüklüyor
olduğunu görseniz şaşırırsınız. Saygı ve değer görmek için temizlik yapanlar
bakıyorlar ki saygı göremiyorlar. Ahh benim canım hanımcım, sana bunca yıldır
öğretmediler mi ev işleri nankördür diye. Bir gün yapmazsın seni hep
yapmıyormuş gibi yalancı çıkartır. Halbuki bir gün önce ev pırıl pırıldı.
Ya da insanlar sen temizlik yapıyorsun diye madalya mı
vereceklerini düşündün. Sonra benim gibilere saygı ve değer verildiğini görmen
seni çıldırtıyor. Neymiş böyle insanlarda hep şanslı olurmuş. Yahu temizlik ile
saygınlığın ve değerin ne alakası var. Senin kendine saygın ve değerin kalmamış
ki, dilencilik ediyorsun. Sen kendine değer ve önem ver ki hayatı
yaşayabilesin. Yoksa bu hayat senin için geçmez.
Rabbim değer vermiş
seni insan olarak yaratmış ve daha neyin peşindesin. Sevdiğin insanlardan
nefret görebilirsin. Bu yüzden de kalbimizi fani şeylerin değil Allah’ın sevgisi
ile doldurmamız lazım.
Daha çok şeyler söylemek istiyordum ki; HUCURAT SURESİ kapımı vurdu, susayım...
Yorumlar
Yorum Gönder