SENİNLE BAŞLAMADI

Daha önce örneğine rastlamadıgım bir kitap. 

Gerçekten okurken kendinizde, duygularınızda, çocukluğunuzda, aile soyağacında yolculuk yapıyorsunuz...

Bazı psikologlar tehlikeli buluyormus bu kitabı, ama ben herkesin dünyasına girmeli diye düsünüyorum.

Kitap aslında şunu diyor;

"Hep içinizde olan bazı duygular ve sesler sie ait değil. Mesela "ben başarılı biri değilim, beceriksizim, utanıyorum" gibi içinizde hiç susturamadığınız cümleleriniz varsa, onları siz değil aslında geçmişinizden başka biri söylüyor. Belki babaanneniz çok utandırıldı ve onun travması genetik olarak size aktarıldı"

Yani duyguların da genetik aktarımı olabileceğinden bahsediyor. Ve siz bu zinciri kırmazsanız sizde kendi çocuklarınıza aktarabilirsiniz. 

Ama duygularınızı tanır ve tedavi yoluna giderseniz, o zinciri kırarsınız ve genetik aktarım olayı da durur.

Bana orjinal gelen bir kısmını daha söyleyeyim, ebeveyni ile uzaklaşmıs ve onu reddetmiş insanların vicdanlarının hiç bir zaman rahat olmayacagını ve hayatta istedikleri noktaya gelemeyeceklerini söylüyor. Ebeveyni ile barışık olan insanın da pek çok sorunu çözümleyebileceğini ve bu pozitif ilişkinin hayatının her safhasına yansıyacağından bahsediyor. Ve bu mevzunun üzerinde çok çok durmuş. 

Garip geldi çünkü özellikle yabancılarda "aileyi bırakıp özgür olma" inancı daha çok yaygın...

İkinci hayran olduğum nokta, bir insanın kendisini tedavi edebilmesi. Yani bir mevzud hayal kurarak birşeyler yaşasan dahi beynin o olayı yaşamış gibi algılayıp ona dair hormonlar üretiyor. Mesela kendinle kavga ediyorsan ona dair hormonlar, kendine anlayışlı davranıyorsan ona dair hormonlar...

Üstelik aranın bozuk olduğu birini karşında hayal edip onunla konuşsan, beyin bunu gerçek algılıyor ve kaydediyor. Vücudunda ona dair fizyolojik olaylar gerçekleşiyor. 

Aslında bu mevzu biraz meditasyona kaysa da, ben diyorum ki; "Güzel gören güzel düşünür, güel düşünen hayatından lezzet alır:)"